Yunanistan’ın Balkan ufkunda yeniden beliren bulutlar

Resim
Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Nisan ayı başında Elysee’de.

Kuzey Makedonya’daki seçimler, Arnavutluk’la gerilim ve Kosova açmazı: Atina kuzey sınırındaki huzursuzluğu nasıl görüyor?

Özellikle Prespa Anlaşması ve Batı Balkanlar’da Avrupa perspektifinin açılmasından sonra, yakın kuzey komşularına yönelik birkaç yıldır yaşanan göreceli sakinliğin ardından, Yunanistan’ın bu bölgedeki devletlerle ikili ilişkilerindeki bulutlar yeniden toplanıyor.

Yunanistan’ın şu anda Balkan komşularıyla yaşadığı sorunlar elbette uzun vadeli politikaları tersine çevirecek nitelikte değil; ancak bu ülkelerle ilişkilerin iyileştirilmesi ve hatta derinleştirilmesi olasılığını bu aşamada bloke etmesi sebebiyle bir fren görevi görüyor. Her halükârda yaz aylarının durgun geçmesi ve sonbaharın bir sonraki diplomatik adımlar için bir dönüm noktası olması bekleniyor.

1. Kuzey Makedonya’da Seçim Sandığı

Atina’nın, AB’ye aday ülkelerin ikizleri olan Üsküp ve Tiran ile ilişkileri gelecek hafta kritik olacak. Kuzey Makedonya’da parlamento seçimleriyle birlikte 8 Mayıs’ta cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu yapılacak. Beklenmedik bir şekilde milliyetçi aday Gordana Silianovska’nın üstünlüğü teyit edilirken, parlamento seçimlerinde Christian Mickoski liderliğindeki VMRO-DPMNE’nin üstün gelmesi öngörülüyor.

Malum partinin hem cumhurbaşkanı adayı hem de başbakan adayı, ülkenin anayasal adını kullanma niyetinde olmadıklarını açıklamaları Atina’yı tepki vermeye kışkırttı. Böyle bir tutum, Yunan tarafını, bekleyen üç işbirliği memorandumunun (Avrupa entegrasyonu, askeri ve ekonomik konular) Parlamento tarafından onaylanmasını daha da geciktirmek ve her halükârda gerekli diplomatik eylemleri başlatmak zorunda bırakacaktır. Atina’da ise, yeni hükümet kurulana kadar bekle-gör tutumu var.

2. Edi Rama’nın Oyunu

Tiran’la ilişkiler, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın, Heimarra’nın seçilmiş belediye başkanı ve şimdi de Avrupa Parlamentosu milletvekili adayı olan kişinin (Fredi Beleri) davasını yönetme takıntısı sebebiyle geçen yıldan beri sürekli kötüleşen bir gidişat izliyor. Sonuç, elbette Beleri’nin Arnavutluk özel mahkemesi tarafından önceden karara bağlanmış mahkûmiyeti oldu.

Edi Rama, ülkesinin iç politikasına müdahale olarak gördüğü duruma, yani Beleri’nin aday olarak ortaya çıkmasına açık bir yanıt olarak, Arnavut göçmenler ve destekçilerinden oluşan bir toplantıya hitap etmek üzere 12 Mayıs’ta Atina’yı ziyaret etmeyi planlıyor. Yakın zamana kadar Rama’nın Atina ziyareti konusunda resmi bir talepte bulunulmamıştı. Arnavutluk Başbakanı’nın Atina’ya gelmesi halinde olası komplikasyonları önlemek amacıyla bunu özel olarak yapacağı tahmin ediliyor. Ancak Yunan Dışişleri Bakanlığı, Rama’nın ekibine, bu ziyaretin acil bir nitelik taşımaması nedeniyle Avrupa seçimlerinden sonra da yapılabileceğini iletti.

3. Arda Nehri’nde Fırtına

Arda nehri sularına ilişkin müzakerelerin çıkmaza girmesi sebebiyle Sofya ile de sorunlar yaşanıyor. Haziran ayında, Yunanistan ile Bulgaristan arasında 1964 yılında imzalanmış ve Sofya’nın Evros’un kuzeyindeki tarım arazilerinin sulanabilmesi için Arda’ya bir miktar su verme zorunluluğunu getiren anlaşma sona eriyor. Anlaşmanın yenilenmesi pazarlığında Bulgarlar, Dedeağaç limanına daha geniş ve daha kalıcı erişim ve daha iyi bir demiryolu bağlantısı talep ediyor.

Seçimlerden sonra bir şekilde anlaşmaya varılacağı tahmin edilse de potansiyel siyasi maliyet de hesaba katılıyor, Bulgaristan taahhüdünü son tarihe bırakırsa Kuzey Evros’ta ciddi bir sulama sorunu yaşanacak. Ancak her halükârda, Bulgaristan ile ilişkiler genel olarak işlevsel olup başka ciddi sorunlar bulunmuyor.

4. Kosova için “Buz”

Ancak, Yunanistan, özellikle Avrupa Konseyi Parlamento Komitesi’nin Kosova’nın belirli bir organizasyona dahil edilmesi talebine yönelik olumlu tavsiyesi sebebiyle, Sırbistan ile ilişkilerinde kendisini zor bir durumda buldu.

Yunan Dışişleri Bakanı Giorgos Gerapetritis, Avrupa Konseyi’nin (16 ve 17 Mayıs’ta Strasbourg’da) bakanlar toplantısındaki olumsuz tavrı elbette dikkate almadı. Ancak Atina’nın tutumu ne olursa olsun, Avrupa Konseyi’nin diğer büyük batılı ülkelerinin de Kosova kararını bir sonraki aşamaya erteleme yönünde hareket ettiği görülüyor. Atina-Belgrad ilişkileri için bir sonraki önemli bahis, 11 Temmuz’un Srebrenica Soykırımı’nı Anma Günü olarak ilan edilmesi (enklavdaki 1995 katliamları) BM Genel Kurulu’nda oylamaya sunulduğunda masaya konacak.

Özellikle Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic’in bu girişimin Belgrad’a manevi zarar vermek amacıyla Almanya tarafından yönlendirildiğini söylemesi nedeniyle Yunanistan’ın alacağı tutum elbette ilginç olacak. Oylama tarihi şu ana kadar iki kez ertelendi ve önümüzdeki hafta tekrar gelebilir.

 

Kaynak: https://www.kathimerini.gr/politics/foreign-policy/563010232/synnefa-xana-ston-valkaniko-orizonta-tis-elladas/ (Erişim tarihi 07.05.2024)

Bu içerik 07.05.2024 tarihinde yayınlandı ve toplam 51 kez okundu.