Kısa bir ziyaretin büyük adımı

Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Atina’ya yaptığı hızlı ziyaret ve Yunanistan Başbakanı ile beklenenden uzun süren görüşmesi şüphesiz önemli bir gelişmeydi.

Bu da Türk-Yunan ilişkilerinde, önceki yıllarda yaşanan ve sıcak bir döneme girileceği korkusuna yol açan iklimin aksine, sakin bir ortamın tesis edilmesine yönelik karşılıklı ve samimi bir çabadan başka bir şey değildir.

Bu açıdan ve iki liderin açıklamalarından da anlaşılacağı üzere, görüşme ilişkilerin normalleştirilmesi yönünde atılmış ileri bir adım teşkil etmektedir. Türk-Yunan ilişkilerinde yeni bir sayfa açılıyor ve zaman iki tarafın da lehine işliyor.

Ancak aynı zamanda eski bir değişmezin ağır yükü üzerinde de olumlu bir etki yaratıyor. Bunlar Atina ve Ankara arasında sadece sabit değil, aynı zamanda açık ve müzakere edilemez olan farklılıklarla ilgili. Konuyla ilgili olarak Yunanistan Başbakanı yakın zamanda verdiği bir röportajda “Türkiye ile bazı konularda aynı fikirde olmadığımızı kabul edebiliriz” demişti.

Dolayısıyla bunlar, Erdoğan’ın tam altı yıl sonra Atina’ya yapacağı ilk ziyaretin hem iki ana ayağını hem de ana hatlarını da belirliyor.

Kabaca ifade etmek gerekirse, bizi neyin böldüğünü biliyoruz ancak aynı zamanda iki komşu ülkenin sahip olması gereken ve resmi olarak anlaşılan iyi komşuluk bağlamında tarafları neyin birleştirebileceğini de biliyoruz.

Bu çerçevede, ilişkilerin daha da normalleştirilmesine yönelik her türlü temas memnuniyetle karşılanmaktadır. Bu temaslar güven arttırıcı önlemler bağlamında gerçekleşebilir, ya da Türkiye Cumhurbaşkanı’nın yaptığı gibi açık bir ziyaret şeklinde de olabilir.

Elbette bunun devamı Sayın Mitsotakis’in önümüzdeki ilkbaharda Ankara’ya yapacağı ziyaretle birlikte kısa süre içerisinde görülecektir.

 

Kaynak:https://www.tovima.gr/2023/12/07/kirio-arthro/to-megalo-vima-mias-syntomis-episkepsis/ (Erişim tarihi, 08.12.2023).