Gerapetritis-Fidan görüşmesinden ne beklemeliyiz?

Resim
Vilnius’taki NATO zirvesi çerçevesinde Mitsotakis ve Erdoğan arasında gerçekleşen görüşme, Türk-Yunan ilişkilerinin yeniden başlatılması için bir sinyal olarak nitelendirildi ve iki hükümetin bir normalleşme köprüsü inşa ettiği görülüyor (bu köprüyü inşa etmek için nelerin feda edildiğini görmek için ise beklemek gerekiyor).
Vilnius’ta Dışişleri Bakanlığı düzeyinde istikşafi temasların geliştirilmesi konusunda mutabakata varıldığı ve şimdi de Georgios Gerapetritis ve Hakan Fidan’ın Türk-Yunan meselelerinin “ağır” gündemini yürütmek üzere bayrağı devraldıkları hatırlanmalıdır.
Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan resmi açıklamaya göre, “iki bakan ikili ilişkilerle ilgili konuların yanı sıra bölgesel gelişmeleri de ele alacak”.
Gerapetritis ve Fidan, Atina ve Ankara arasında yakınlaşma yönünde adım atılabilecek alanları tespit etmeye çalışacak. 18-20 Eylül tarihlerinde BM Genel Kurulu çerçevesinde Mitsotakis ve Erdoğan arasında yapılacak görüşmenin hazırlıklarının da gündemin üst sıralarında yer alması bekleniyor.
İki liderin görüşmesinin gündeminde ayrıca sonbaharda Selanik’te yapılması planlanan Yüksek İşbirliği Konseyi'nin genişletilmiş yapısıyla hazırlanması da yer alıyor.
Öte yandan “Ege'de sükûnet” planı, iki ülke arasındaki ilişkilerin Doğu Akdeniz bölgesinin yapbozu için özellikle önemli olduğunu düşünen ABD ve AB’nin istekleriyle de bağlantılıdır.
Ta Nea gazetesinin de yazdığı gibi, Doğu Akdeniz’i etkileyen bölgedeki jeopolitik değişimler, yeni planlar içeren enerji oyunu ve Ankara’nın her koşulda dâhil olmak istediği diyalog masaları, Türkiye’nin “düzen bozucu” yerine sükûnet oyunu oynamasını gerektiriyor.
Atina’nın da kendi adına “kırmızı çizgilerinde” ısrarcı olduğunu belirtmek gerekiyor. Gerapetritis daha önce “hükümet Türkiye ile bırakın egemenlik haklarını, ulusal egemenlikle ilgili konuları asla görüşmeyecek” şeklinde ifadede bulunmuştu.
Yunanistan Devlet Televizyonu’na ERT’ye verdiği bir mülakatta da belirttiği üzere, her iki ülkede de yeni yetkilerle donatılmış hükümetler bulunduğu için hükümetin bu tarihi fırsatı değerlendirmesi çok önemlidir. Bu bağlamda, “Her iki liderin de samimi bir yaklaşım sergileme konusunda istekli olması gerekir” dedi.

Bu içerik 28.08.2023 tarihinde yayınlandı ve toplam 36 kez okundu.